
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” der şiirinde Nazım Hikmet. Onun bu sözleri de bana insanın hem biricik hem de diğerine (kişi veya nesne) ihtiyaç duyan bir varlık olduğunu anımsatır. İnsan hem karmaşık, insan hem çok sade… İşte bu zıtlıkların içinde bazen yorgun hissedebilir, nefes alamayabilir, sıkılabilir, bunalabilir ve haz almaya doğru gidebiliriz. Gidebilecek en yakın yer olarak da yiyeceklere yönelebiliriz. Özellikle haz veren yiyecekler bu nahoş duygulardan kaçınmamıza yardımcı olacak en yakın araçlar olabilir. Peki bu araçların yolculuğunda siz hangi duygunuzu yanınıza alıyorsunuz?
Nahoş duygu ve düşüncelerin binevi “yendiği” yeme bozukluklarından olan tıkınırcasına yeme bozukluğu yoğun bir dürtünün kontrol edilemezliği haliyle kişilerde görülebilmektedir. Bu görülme hali, DSM5 Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’na göre, tıkınırcasına yeme bozukluğu tanısı için en az şu semptomlardan üçü pozitif olmalıdır. Bunlar;
· Normalden daha hızlı yemek,
· Rahatsız edici bir şekilde doygun hissedene kadar yemek,
· Fiziksel olarak aç olmadığında dahi çok miktarda yemek,
· Utanç yüzünden yalnız yemek,
· Aşırı besin tüketiminden sonra kendinden tiksinmek,
· Depresif veya suçluluk hissetmek.
Ek olarak TYB’de, besin alımı sonrası uygun olmayan telafi edici davranışlar (kusma, yemek yememe, laksatif kullanma veya aşırı egzersiz gibi) yer almamaktadır (Erdoğan ve Ünüsen, 2022).

Tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip olan kişiler aynı zamanda dürtülerini kontrol etmekte zorluk yaşayan kişiler olabilir. Şimdilerde DSM5’te yıkıcı bozukluklar, dürtü kontrol ve davranım bozuklukları başlığı olarak geçerken DSM4’te Dürtü Kontrol Bozukluğu (DKB) olgusu, “bireyler, davranışı gerçekleştirmeden önce artmış bir gerilim ve uyarılma hisseder, davranış esnasında haz ve ödüllendirme hissi olur. Sonrasında pişmanlık, aşağılık ve suçluluk duyguları eşlik edebilir ya da etmeyebilir” haliyle açıklanmıştır. Bu durumda tıkınırcasına yeme esnasında haz duyulabilir fakat yedikten sonra suçluluk, iğrenme, öfke duyguları aktifleşebilir. Duygularını regüle edemeyen kişilerde ise haz gibi hoş duyguları tekrar deneyimleme ihtiyacıyla kendisini kısa vadede rahatlatmak için tıkınırcasına yeme dürtüsünü tekrar uyandırabilir. Bu kişiler genellikle tedavi için değil, bozukluğun meydana getirdiği semptomlar dolayısıyla destek için harekete geçebilir (Maner, 2009).
Tıkınırcasına yeme bozukluğu, yeme bozuklukları arasında en çok görülen bozukluktur. Bu bozukluğu yaşayan kişilerde psikiyatrik ve tıbbi eş tanılar gözlemlenebilmektedir. Yeme kontrolünün olmaması, tıkınma ataklarının en temel nedenidir. Aşırı yeme durumu görülmese de yeme kontrol kaybı epizodları gözlemlenebilmektedir. Ek olarak yapılan çalışmalarda, bu bozukluğu yaşayan kişilerde dürtü kontrol bozukluğu da dikkat çekmiştir. Çünkü bu kişilerde genelleşmiş bir biçimde kumar problemi ve madde kullanımı gibi çok sayıda bağımlılık bozukluğu da bildirilmiştir (Erdoğan ve Ünüsen, 2022). Yapılan diğer çalışmalarda, kişilerde dürtü kontrol bozukluğu (DKB) arttıkça tıkınırcasına yeme bozukluğunun da arttığı görülmüştür. Bunlara eşlik eden anksiyete, madde bağımlılığı gibi bazı duygudurum bozukluklarından da bahsedilmiştir (Maner, 2009).
Tıkınırcasına yemenin görülmesine göre bozukluğun şiddeti; hafif (1-3 atak/hafta), orta (4-7 atak/hafta), şiddetli (8-13 atak/hafta) ve aşırı (>14 atak/hafta) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu bozukluk düşük benlik saygısı, depresyon ve dürtüsellik gibi birçok yeme bozukluğu semptomu ile ilişkilendirilmiştir. Aynı olmayan örneklemlerde aşırı yeme ve kişilerin ruh halleri arasındaki ilişki ele alındığında, aşırı yeme ve depresif belirtilerin birbiriyle ilişkili olduğu gözlemlenmiştir (Maner, 2009).
Yeme bozuklukları kapsamında dürtüsellik, kişilerin yeme davranışları üzerinde kontrolsüzlüğünü içermektedir. Dürtüsel olma yatkınlıkla beraber aynı zamanda çevredeki uyaranlarla (aile, arkadaş) birlikte bir sosyal öğrenme olgusu olarak da ele alınmaktadır. Dolayısıyla çevreyle ilişkili olan bu kişiler, sosyal ilişkilerinde hem alıcı hem verici görev gördükleri için hem kendileri hem de çevresindekiler için zarar verici olma riskini barındırmaktadır (Özdemir, Selvi ve Aydın, 2012).
Nasıl Baş Edebiliriz?
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ekolüne göre anne babaları tarafından ödül ve ceza bağlamında yiyecek kullanılan çocuklarda aşırı yemenin karakterize olduğu belirtilmiştir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişilerde strese maruz kaldıklarında tolere edememe ile birlikte vücut memnuniyetsizliğinin, yeme bozukluğu yaşamayan kişilere göre arttığı görülmüştür. Ayrıca bu durum sonucunda kilo artışıyla birlikte sık gözlenebilen nevrotiklik, davranışsal ketleme, düşük dışa dönüklük, ilişkisel problemler, duygusal yeme ve sağlıkla ilgili bedensel ve duygusal hayat kalitesinin düşüklüğü tıkınırcasına yeme bozukluğu olgusu olabilmektedir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT), kişilerarası ilişkiler terapisi ve davranışçı vücut ağırlığı kaybı terapisi bulunmaktadır (Erdoğan ve Ünüsen, 2022). Bu bağlamda ebeveyn tutumlarının birçok bozukluk için önemli bir role sahip olması göz ardı edilmeksizin tıkınırcasına yeme bozukluğu bağlamında da öneminden bahsedilebilir.
Bunun yanı sıra bilinçli farkındalık denilen midfulness yaklaşımı da bu anlamda destek sağlamaktadır. Bilinçli farkındalık; kasıtlı olarak, yargılamadan şimdiki zamanda kalma ve dikkat gösterme uygulamasıdır. Bedensel ve düşünsel sağlık için ümit verici birincil ve yardımcı bir tedavi biçimi olarak aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Farkındalık Temelli Stres Azaltma Programı, Jon Kabat Zinn tarafından geliştirilmiştir. Bilinçli farkındalık, majör depresyonda tekrarlamayı önlemek için geliştirilmiş olup, anksiyete ve depresyon için de başarılı bir birincil ve yardımcı tedavi yöntemidir. Yetişkinlerde, MBSR’nin ayrıca anksiyete ve depresyonla ilgili uyku problemlerini azalttığı ve hayat kalitelerini artırdığı diğer çalışmalarda da gösterilmiştir. Bilinçli farkındalık ve esasen farkındalıklı yeme; sağlıklı beslenmeyi destekleyici bir tutum benimseyerek yenilikçi bir yaklaşım bağlamında da kullanmaktadır. Farkındalıklı yeme; kişinin açlık ve tokluğunun, duygularının ve tükettiği besinlerin farkına varmasına odaklanmaktadır. Duygu düzenleme kavramı ise duygusal farkındalık ve kabulü içinde barındıran; strese tahammül ve tolere edebilme ve eylemsel kontrolü sağlama gibi birçok etkeni içinde barındıran bir kavramdır. Bu bağlamda mindfulness çalışmalarını destekleyen bu kavram kişinin nahoş duygu ve düşüncelerden kaçınma davranışını azaltarak söz edilen duygu düzenleme becerisini artırabilmektedir. Bu uygulama sürekli tekrarlayan nahoş düşünceler ile de olumlu yönde ilişkilidir. Eskiyi, şu anı ve geleceği aşırı düşünme şeklinde ortaya çıkan, ruminasyon da denilen bu olgu için bu uygulama, sistemli bir şekilde ilerlemektedir. Bireyin dikkatini an be an deneyimlerine odaklamasına yardımcı olmaktadır ve böylece nahoş duygu ve düşüncelerle teması artırıp; kaçınmadan kaçınıp, daha fazla temas ile daha az deneyimlemeye yardımcı olmaktadır. Ek olarak biofeedback, meditasyon, imgeleme, tai chi veya yoga gibi uygulamaları kapsayan bilinçli farkındalık temelli yeme bozukluğu gibi destekleyici programların nahoş algılanan beden imajını değiştirmede ve beden takdirini artırmada olumlu sonuçlar elde ettiği de bildirilmiştir (Erdoğan ve Ünüsen, 2022).
Yeme bozukluğuna neden olan birçok etken ve kavram yazımızda görülmektedir. Değinmediğimiz bazı etkenler de mevcut olmakla birlikte kısaca çevresel etkenler, ebeveyn tutumu, duygu düzenleme ve dürtü kontrolü bu etkenlerden bazılarıdır. Bu bozukluk etrafınca tanı almamış olsak da bazen duygularımızı kontrol edemediğimizde tıkınırcasına yediğimiz anlar olabilir. İşte o zaman bir durup, fark edip, kendinize şunu sorabilirsiniz: peki tamam ama ben şu anda hangi duygumu yiyorum?
Sevgiyle…
Kitap Önerileri :

Yeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Duygusal Açlık
KAYNAKÇA
Erdoğan, P. Ve Ünüsen, N. (2022). Tıkınırcasına yeme bozukluğunda güncel yaklaşımlar: bilinçli farkındalık ve yeme farkındalığı uygulamaları. Bes Diy Derg, 50(3). 96-100.
Maner, F. (2009). Dürtüsellik: yeme bozuklukları ilişkisi. Klinik Psikofarmoloji Bülteni, 19(1). 59-62.
Özdemir, P.G. Selvi, Y. Ve Aydın A. (2012). Dürtüsellik ve tedavisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(3). 294-302.
Nazım Hikmet
yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
tıkınırcasına yeme bozukluğu
DSM-5
dürtü kontrolü
yeme bozuklukları
bilişsel davranışçı terapi
mindfulness
duygusal yeme
beden memnuniyetsizliği
farkındalıklı yeme
dürtüsellik
duygusal farkındalık
ebeveyn tutumları ve yeme bozuklukları
farkındalık temelli stres azaltma
コメント