top of page

DAMGALAMA(STİGMA)

Yazarın fotoğrafı: Merve Sude KorkmazMerve Sude Korkmaz

Stigma, dışarıdaki en büyük katildir. Stigma, sigaradan, eroinden, diğer tüm risk faktörlerinden daha fazla insanı öldürür. Çünkü insanları gölgede tutar, insanların yardım istemesini engeller, iyi insanların yardım teklif etmeye istekli olmasını engeller.

Jerome Adams, M.D.

 


Ruh sağlığında damgalama

Ruh sağlığında damgalama nedir?

 

Toplumun “normal” saydığı ölçülerin dışında kalması nedeniyle kişinin toplumca değersizleştirilmesi ve genel olarak kötülenmesi olarak tanımlanır. İnsanların ruh sağlığıyla mücadele etmenin ne anlama geldiğine dair sahip oldukları olumsuz inançlar ve tutumlar; buna ruh sağlığı bozukluğu teşhisi konması veya tedavi aramanın ne anlama geldiği de dahildir.

 

Damgalamanın temelinde zarar görme korkusu yatar. Toplumun çoğunluğu ruhsal hastalığı olan kişileri korkutucu, öngörülemez ve tuhaf olarak algılar. Böylece bu kişilerden uzak durma, ayrımcılık, dışlama ve beğenilmeme gibi sonuçlar ortaya çıkar.

Bu durum, kişilerin kendilerini değersiz hissetmelerine, sosyal hayattan çekinmelerine ve tedaviye başvurmakta zorlanmalarına neden olur.

 

Ruhsal bozukluğu olan bireyler toplumdaki damgalamayı kendini damgalama olarak içselleştirmekte, aile üyeleri ise hastalığa neden olduklarını düşündükleri için kendilerini suçlayarak utanç ve suçluluk hissedebilmektedirler. Bireylerin yaşam kalitesi, sosyal işlevselliği, benlik saygı, kaygı düzeyi, depresyon durumu, hastalık süreci, tedavi süreci, sosyal destek ve umut düzeyi üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır.

 

 

Damgalama Türleri

 

Kendini Damgalama

 

Bireyin toplumun kendisine yüklediği olumsuz etiketleri içselleştirmesi ve bu etiketlere inanması durumudur. Ruhsal bir hastalığı olan kişi, toplumun bu hastalık hakkındaki önyargılarını benimseyerek, kendini değersiz, yetersiz ve başarısız hisseder. Bu durum, kişinin öz saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.

 

Kamusal damgalama

 

Toplumun genel olarak ruhsal hastalıklara ve bu hastalıklara sahip bireylere karşı olumsuz tutum ve inançlarıdır. Bu durum, ayrımcılığa, önyargılara ve sosyal dışlanmaya yol açabilir.

  • Medyanın Rolü: Medya, ruhsal hastalıkları genellikle abartılı ve olumsuz bir şekilde yansıtarak kamusal damgalama sürecini besler.

  • Stereotipler: Ruhsal hastalığı olan kişilerin şiddet eğilimli, tehlikeli veya kontrolsüz olduğu gibi yaygın stereotipler, bu damgalama türünün temelini oluşturur.

 

 

 

Kurumsal Damgalama

 

Belirli bir gruba veya bireye yönelik olumsuz tutum ve davranışların kurumlar tarafından sistematik olarak uygulanmasıdır. Bu durum, genellikle farkında olmadan veya kasıtlı olarak, belirli özelliklere sahip kişilerin iş hayatında, eğitimde veya diğer kurumsal ortamlarda eşit fırsatlardan mahrum kalmasına neden olur. Ruh sağlığı sorunları yaşayan bireyler, kurumsal damgalamanın en sık hedeflerinden biridir.

 

· Belirli grupların eşit fırsatlardan mahrum kalmasına neden olur.

·  hayatında, eğitimde ve diğer alanlarda ayrımcılığa yol açar.

·  Çalışanların potansiyelini tam olarak kullanamamasına ve dolayısıyla kurumun verimliliğinin düşmesine neden olabilir.

·  Etkilenen bireylerin sosyal ilişkilerini zayıflatır ve yalnızlığa itebilir.

 

Algılanan Damgalama

 

Bireyin, toplumda hangi gruba dahil olduğuna ve damgalanmış bir grubun üyesi olarak kendisini görmeye ilişkin inancını ifade eder. Bu, kişinin kendi zihninde oluşturduğu bir algıdır ve gerçekte yaşadığı deneyimlere dayanmayabilir.

 

·       Bireyin yaşadığı sosyal çevrenin, belirli bir gruba karşı tutumu, kişinin o gruba dahil olduğunu düşünmesine ve damgalanacağını hissetmesine neden olabilir.

·       Medyada ve popüler kültürde bazı grupların negatif olarak temsil edilmesi, bu gruplara ait bireylerin kendilerini damgalandığını hissetmelerine yol açabilir.

·       Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, bireyin gelecekteki etkileşimlerinde damgalanacağını düşünmesine neden olabilir.

·       Toplumda yaygın olan önyargılar, bireyin kendi hakkında olumsuz düşünceler geliştirmesine ve kendini damgalamasına neden olabilir.

 

Damgalama ve Dilin Önemi

 

Dil, sadece iletişim kurmak için kullandığımız bir araç değil, aynı zamanda düşüncelerimizi şekillendiren ve dünyayı algılama biçimimizi etkileyen güçlü bir alettir. Kullandığımız kelimeler, hem kendimiz hem de başkaları hakkında yarattığımız algıları büyük ölçüde etkiler.

 

·  Etiketleme: Kullandığımız kelimeler, insanları ve durumları etiketlememizi sağlar. Bu etiketler, olumlu veya olumsuz anlamlar yükleyebilir ve bireylerin kimliklerini şekillendirebilir. Örneğin, "deli" veya "tembel" gibi etiketler, bir bireyin öz saygısını zedeler ve toplumda dışlanmasına neden olabilir.

·  Önyargıları Pekiştirme: Dil, toplumda var olan önyargıları pekiştirebilir veya zayıflatabilir. Örneğin, cinsiyetçi, ırkçı veya engelli bireylere yönelik kullanılan aşağılayıcı ifadeler, bu önyargıları derinleştirir.

·  Ayrımcılığı Teşvik Etme: Dil, farklılıkları vurgulayarak ayrımcılığı teşvik edebilir. Örneğin, bir grubu diğerinden ayırmak için kullanılan "biz" ve "onlar" gibi ifadeler, dışlamaya yol açabilir.

 

 

 

 

Farkındalık Oluşturma

 

‘’Kullandığımız dilin gücünün farkında olmak, damgalamanın önlenmesinde ilk adımdır.’’

 

·       Damgalayıcı ifadeler yerine, nötr, saygılı ve kapsayıcı ifadeler kullanılabilir.

·       Medya kuruluşları ve sosyal medya platformları, doğru ve kapsayıcı bir dil kullanmaya özen göstermeli, damgalayıcı içeriklere karşı durmalıdır.

·       Tüm bir grubu tek bir kalıpla değerlendirmekten kaçınmak gerekir.

·       Başkalarının duygularını anlamaya çalışmak ve onların perspektifinden bakmak, damgalamanın önlenmesinde önemli bir adımdır.

·       Her bireye saygı gösteren ve onların kimliklerini kabul eden bir dil kullanmak önemlidir.

·       Dil, toplumda var olan önyargıları pekiştirebilir veya zayıflatabilir. Cinsiyetçi, ırkçı veya engelli bireylere yönelik kullanılan aşağılayıcı ifadeler, bu önyargıları derinleştirir.

96 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


Busu Y
Busu Y
Jan 23

Aciklayici ve bilgilendirici bir yazi olmus cok begendim

Like

Psikodramind Akademi

Psikodramind 

Akademi

  • Instagram
  • Facebook
  • Whatsapp

© 2023 by Didem Çengel 

Powered and secured by Psikodramind Akademi 

Çalışma Saatlerimiz

Pazartesi               09:00 - 21:00

Salı                           09:00 - 21:00

Çarşamba             09:00 - 21:00

Perşembe              09:00 - 21:00

Cuma                      09:00 - 21:00

Cumartesi             09:00 - 21:00

Pazar                      09:00 - 21:00

İletişim İçin

19 Mayıs, Şemsettin Günaltay Cd. Çamlı Apartmanı No :101 Kat :1 Daire : 3, 34738 Kadıköy/İstanbul

 

Mail: info@psikodramindakademi.com

Tel: +90 553-456-3507

bottom of page